
Bolat, İstanbul Gelişim Üniversitesi Avcılar Kampüsü’nde düzenlenen akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, 2003 yılından bu yana eğitim ve sağlık alanlarında büyük reformlar yapıldığını ve bu alanlara çok büyük kaynaklar ayrıldığını söyledi.
Gelecek yıl için 18 milyar 900 milyar liralık bütçe harcaması beklendiğini belirten Bolat, “İlk, orta, lise ve yükseköğretim sektörlerinde eğitime ayrılan bütçe tam olarak 2 milyar 900 milyar lira. Yani 18 milyar 900 milyar liralık harcama bütçemizin yüzde 15,4’ü ayrıldı ve son 20 yılda hep yüzde 15-16 civarında seyrediyor”. dedi.
Sağlığa ayrılan devasa bütçelere de değinen Bolat, şöyle konuştu: “Sağlığa 3.3 trilyon lira ayrıldı. Harcamalar Sosyal Güvenlik Kurumu, devlet ve şehir üniversiteleri ile hastanelere ait. Bu da toplam bütçe harcamasının yüzde 17.5’ini oluşturuyor. Yani toplam bütçenin yüzde 33’ü eğitim ve sağlık harcamalarına, program ve politikalarına ayrılıyor.” dedi.
“ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYIMIZ 375 BİNE YÜKSELDİ”
Bakan Bolat, bu eylemlerin karşılıksız kalmadığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye uluslararası eğitim alanında artık bir merkez haline geldi. 2002 yılında 5 bin uluslararası öğrencimiz varken bugün bu sayı 375 bine çıktı. Bu gençler eğitim turizmi alanına 3 milyar dolar katkı sağlıyor. Ama en önemlisi Türkiye’de aldıkları eğitimle herkes Türkiye sevdalısı oluyor. Kimisi büyükelçi, kimisi siyasetçi, kimisi iş adamı, kimisi bürokrat, kimisi doktor, kimisi. mühendisler, bazı başbakanlar ve bakanlar. Türkiye’nin gönüllü elçileri oluyorlar. Bu o kadar önemli ki Türkiye’nin dünyada tanınmasına ve itibarına büyük fayda sağlıyor.”
Türkiye’de üniversite sayısının arttığına değinen Bolat, kalitenin de her geçen gün arttığını söyledi.
“FİLİSTİN 150’DEN FAZLA DEVLET TARAFINDAN RESMİ OLARAK TANINIYOR”
Ticaret Bakanı Bolat, Gelişim Üniversitesi’nin bu yılki ilk konferansının temasının “Gazze ve İsrail Soykırımı” olduğunu kaydederek, Osmanlı İmparatorluğu’nun Filistin’de hüküm sürdüğü dönem ve sonrasında yaşananlar hakkında bilgiler paylaştı.
Filistin’in tarihi süreçlerine değinen Bolat, şu açıklamalarda bulundu:
“1993 Oslo Barış Anlaşması’yla yönetim merkezi Ramallah’ta olan bir Filistin devleti var ve bu Filistin devleti Türkiye’nin çabalarıyla 150’den fazla devlet tarafından resmen tanınıyor. Ancak hepsinin orada büyükelçiliği yok. Ancak biz Türkiye olarak gerek tarihten aldığımız sorumluluk, oradaki kutsal mekanlarımız Kudüs, Mescid-i Aksa ve tüm dünya için her zaman büyük çaba gösteriyoruz, koruyoruz ve korumaya da devam ediyoruz. Filistin toprakları ve Filistinli kardeşlerimiz için. Yapacağız.”
İsrail’in Filistin ve Gazze’deki saldırılarına ve soykırımına değinen Bolat, “Cami, hukuk, hastane, kilise, sağlık ocağı gibi hiçbir kurumu dikkate almadan her yerde sivil yerleşim yerlerini bombaladı, hastaneleri yok etti.” dedi.
Türkiye’nin İsrail’le ticaretini yeniden canlandırdığına değinen Bolat, bu süreçte Gazzelilere sağlanan yardımları ve barışın tesisi için atılan uluslararası girişimleri anlattı.
Kendi çabalarıyla geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin garantör olduğu bir anlaşma imzalandığını hatırlatan Bolat, İsrail’in aslında bu ateşkesi istemediğini, amacının Gazze halkını ve Filistinlileri oradan tamamen çıkarmak olduğunu anlattı.
Gazze’nin yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurgulayan Bolar, “1967 Filistin sınırları içerisinde başkenti Doğu Kudüs olmak üzere bağımsız bir Filistin devleti kurulmalıdır.” dedi.
“MİLLİ GELİRİMİZ 1.500 MİLYAR DOLARI AŞACAK”
Ticaret Bakanı Bolat, küresel ekonomide son yıllarda yaşanan olumsuz gelişmelere değinerek, Kovid-19, Rusya-Ukrayna savaşı, bölgesel çatışmalar, depremler ve terör saldırıları gibi olumsuz gelişmeler ve bunların küresel ticarete etkilerine örnekler verdi.
Türkiye’nin bu dalgalanmalara rağmen ekonomide istikrarlı bir büyüme süreci yaşadığını belirten Bolat, şu açıklamalarda bulundu:
“2002’de 238 milyar dolar olan milli gelirimizi geçen yıl sonunda 1 trilyon 358 milyar dolara, temmuz sonunda ise 1 trilyon 474 milyar dolara çıkardık. Yıl sonunda 1,5 trilyon doların üzerinde bir milli gelire sahip olacağız. Türkiye artık yüksek gelirli ülkeler sıralamasına girdi. 2002-2024 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 5,3 oranında büyüdük. Büyüdük Dünyanın 1,8 puan üstünde. Küresel ortalama büyüme oranı yüzde 3,5. oldu.”
Programın orta vadeli hedeflerinin altını çizen Bolat, ihracatta olumlu gelişmeler yaşandığını anlattı.
Bu yılın 9 ayında ihracatın yüzde 4,1 arttığını belirten Bolat, şöyle konuştu: “36 milyar dolar ihracat yapan bir ülkeydik. Şu anda yıllık 270 milyar dolarlık ihracatımız var. Eskiden 14 milyar dolar hizmet ihracatı yapıyorduk. Bu rakam 119 milyar dolara çıktı. Eylül ayında 390 milyar dolarlık (yıllık) ihracat hedefine ulaştık.” dedi.
Mal ve hizmet ihracatındaki toplam artışın 15 milyar dolara ulaştığını söyleyen Bolat, cari işlemlerde olumlu gelişmelerin olduğunu vurguladı.
“DÖNÜŞÜMÜ YAKALAMAMIZ GEREKİYOR”
Orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin artışına ilişkin Bakan Bolat, “Türkiye, 2002 yılında savunma sektöründe kendine yeterlilik oranı yüzde 18 olan bir ülkeydi, ancak şu anda yüzde 83 yeterliliğe sahibiz. İhtiyaçlarımızı karşıladığımız için artık ihracat da yapıyoruz. Toplam 15 milyar dolarlık üretim hacmimiz var.” dedi.
Türkiye’nin imalat sanayinde çok başarılı olduğunu vurgulayan Bolat, bu alanda son 22 yılda yaşanan gelişmelere örnekler verdi.
Türk üretici ve ihracatçılarına küresel rekabete karşı sağlanan desteğe değinen Bolat, turizm, araştırma geliştirme, yazılım, e-ticaret, patent sayısı, teknoloji, teknoloji parkı, taşımacılık, hizmet ihracatı, lojistik, fuar organizasyonu ve yurt dışı satın alma hizmetlerinde elde edilen başarıların ayrıntılarını paylaştı.
Bolat, teknolojinin gelişmesiyle birlikte Türkiye’de e-ticaret hacminin 3 trilyon liraya ulaştığını, elektronik ihracat hacminin de hızla arttığına dikkat çekti.
Rekabetin ve değişimin çok hızlı olduğunu, dijitalleşme ve yeşil dönüşüme yetişmek gerektiğini söyleyen Bolat, şu açıklamalarda bulundu:
“Siber güvenlik çok ama çok önemli. Dijitalleşmenin hızı verimliliği artırıyor ve hayatın çok hızlı akmasını sağlıyor. Ama aynı zamanda siber güvensizlik denilen tehlikeyi de yaratıyor. Buna karşı çok önemli tedbirler almamız gerekiyor. Dün Cumhurbaşkanımız ilk milli siber güvenlik sorumlumuzu atadı. Bütün bunlarla dönüşüme ayak uydurmak zorundayız. Gelişime ayak uydurmak zorundayız.”
Bu gelişmeler yaşanırken ülkeyi çevreleyen ateş çemberinden korumaya ve istikrarı sağlamaya çalıştıklarını belirten Bolat, şöyle konuştu: “Eğitime ve üretime önem vererek, rekabet gücümüzü artırarak, rekabette ilerlemek, öne geçmek için çabalıyoruz.” dedi.