Çarşamba, Ekim 30

Çocuklarda sebebi bilinmeyen ve uzun süren ateşe dikkat










Ülkemizde her yıl 2 bin civarında çocuk kansere yakalanıyor ve tahmini yıllık vaka sayısı 2 bin 500-3 bin arasında. Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. Mehmet Yan; Lösemi, erken teşhis ve hangi durumlardan şüphelenilmesi gerektiği konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

Löseminin çocuklarda en sık görülen kanserlerden biri olduğunu ve tüm çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık üçte birini oluşturduğunu belirten Dr. Dr. Yan, şunları söyledi: “Lösemi başta kemik iliğine, daha sonra da tüm organlara yayılabilir ancak bizi en çok sevindiren şey lösemide ciddi ilerleme kaydedilmesidir. Uluslararası tedavi protokollerinin gelişmesiyle birlikte 5- Akut lösemide yıllık hayatta kalma oranları yüzde 90 civarındadır”. Ülkemizde çocukluk çağı tümörleri nedeniyle her yıl bildirilen yeni kanser vakalarının sayısı 2 bin civarında, tahmini yıllık vaka sayısı ise 2 bin ile 500-3 bin arasındadır. Maalesef fark “tanı konulamayan veya geç tanı konulan vakalardır. Bu nedenle öncelik ailelere verilmektedir. “Dolayısıyla biz doktorların toplumu bilinçlendirme görevi var, çünkü bu hastalığın erken teşhisi tedavinin ilerlemesi açısından büyük önem taşıyor.” dedi.

Erken teşhis önemli

Uzman, lösemi tanısının sıklıkla 2 ile 5 yaş arasında konulduğunu ve erken teşhisin önemine dikkat çekti. Mehmet Yan, şunları söyledi: “Lösemi belirtileri ilk başta birçok hastalığın belirtileriyle karıştırılabiliyor, dolayısıyla tanı maalesef gecikebiliyor. Bir diğer önemli durum ise löseminin çocuk hematoloji-onkoloji uzmanları için sık görülen bir hastalık olmasına rağmen, Çocuk doktoru ya da bir aile üyesi. Doktorun her gün teşhis koyması gerekiyor.” “Pratikte son derece nadir görülen bir hastalıktır. Bu nedenle doktorların bu konuda düşünmesini zorlaştırıyor. Yaşanan kötülüğün hatırlanmaması düşüncesi toplumumuzda bazı durumlarda tanı konulabiliyor.” gecikmiş. Araştırmalara göre bir çocuk, kanserli bir çocukla 20 yıllık hekimlik mesleğinde ancak bir kez karşılaşıyor” dedi.

Sebebi bulunamayan inatçı ateşe dikkat

Uzman Dr. Mehmet Yan: “Peki her ateş çıktığımızda lösemiyi mi düşünmeliyiz? Belli ki değil. Bilinen bir nedeni olmayan uzun süreli ateş, kilo kaybına eşittir. İshal, kusma gibi durumlar sonrasında kilo kaybından bahsetmiyoruz. Son 1-2 ayda yüzde 10’un üzerinde kilo kaybı bizi endişelendirmeli. Bu rahatsızlıklara nedeni bilinmeyen ve doktorda şüphe uyandıran deri döküntüleri veya kanlı salgınlar da eşlik ediyorsa ciddiye alınmalıdır. Lösemi tanısı alan hastaları incelediğimizde en belirgin şikayetler yüksek ateş, karın ağrısı ve karın şişliği olmasına rağmen nadir olarak sadece burun kanaması veya kilo kaybı gibi durumlar da rapor edilmiştir. Bu nedenle saydığımız rahatsızlıklar izole de olsa uzun süre devam ediyorsa her ihtimale karşı çocuğunuzun bir doktor tarafından muayene edilmesinde fayda vardır. Hastadan şüphelenen doktorun yaptığı birkaç basit testin ardından parmak ucundan kan alınır ve kan sayımındaki bazı hücrelerin sayısının fazlalığı veya azalması nedeniyle ileri bir test yapılır. Sonuç olarak bulgular şüpheyi desteklerse hasta bir sonraki adım için çocuk hematoloji ve onkoloji uzmanına yönlendirilir. “Bu noktada gerekirse kemik iliği örnekleri de alınarak ileri tetkiklerle tanı konulur ve hastalığın alt tipi belirlenir.”

Uzman, lösemi tanısının erken konduğu hastaların gidişatının oldukça olumlu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: Dr. Yan, günümüzde tedavide büyük ilerleme kaydedildiğini ve birçok lösemi türünün tedavi edilebilir hale geldiğini ifade ederek; Löseminin kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler, radyasyon tedavisi ve kemik iliği nakli gibi yöntemlerle tedavi edilebileceğini söyledi. Yan, bu kararın pediatrik hematoloji ve onkoloji uzmanları tarafından gerekli tetkiklerin yapılmasının ardından verildiğini belirterek; Ancak çalışmaların erken teşhis edilen hastalarda ilerlemenin oldukça olumlu olduğunu gösterdiğini söyledi.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Antalya Haber