EÜ Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi, Ege Üniversitesi’nin bilimsel gücü ile galerisinin dünyadaki eşsiz eserlerini bir araya getiriyor. Ziyaretçilerine, son 2000 yıllık dünya kültür tarihinin vazgeçilmez unsurları olan kağıt ve kitapların uzun yolculuğunu ve farklı kültürlerden örnekler sunan müze, yıl boyunca çok sayıda bilimsel ve kültürel etkinliğe de ev sahipliği yapıyor. Öğretim Üyesi Seda Ağırbaş, şunları söyledi: “2012 yılında kapılarını ziyaretçilere açan Avrupa Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi’nin kurulması, Türkiye’de ilk ve üniversite müzesi olması açısından büyük önem taşıyor. Müzemiz, Ege Üniversitesi’nin kültür ve sanat varlıklarından biri olan Levanten konaklarından 19. yüzyıla ait Ballian konutunda yer almaktadır. Sanat galerisinin de yer aldığı müzede bine yakın obje sergileniyor. Kağıt üretiminden sanat noktasına geldiği noktaya kadar geçen çeşitli aşamalardan örneklerin sergilendiği müzenin zemin katında el yapımı kağıt, organik yazı malzemeleri, renkli kağıt üretiminin tanıtım odası yer alıyor. dünyası, günümüz kağıt sanatçılarının renkli kağıtları, modern kağıt sanatından kesitler; Üst katta kitap sanatları, kitapçıklar, tipografi, sanatçı kitapları, çocuk kitapları, kitap formatları, kitap ustaları, baskı teknikleri, minyatür kitaplar ve tipografi bölümleri bulunmaktadır. Müzemizde 2,4 x 2,9 milimetre boyutlarındaki dünyanın en küçük kitabını sergiliyoruz. O kadar küçüktür ki ancak büyüteçle görülebilir. “AB Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi, ulusal ve uluslararası pek çok önemli esere ev sahipliği yapıyor, dolayısıyla bir bilgi müzesi, bir çağdaş sanatlar müzesi ve evrensel bir müzedir.” dedi.“Eserler tarihi bir atmosferde sergileniyor”Öğretim Üyesi Dr. Ağırbaş, şunları söyledi: “Müzemizin en güzel tarafı, AB Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi’nin tarihi bir binada yer alması ve eserlerin tarihi bir atmosferde sergilenmesidir. Eserlerin sergilendiği ortam ziyaretçiler için oldukça önemlidir. Eserlerin sergilenmesinde vitrinler ve aydınlatma; Eser ve objelerin vitrinlerde, duvarlarda ve açık alanlarda sergilenmesi titizlik ve özveri gerektirir. Eserlerin ışıklandırılması, izleyicinin ve ziyaretçinin vitrindeki eserleri görebileceği, gözlerini yormayacağı şekilde konumlandırılması son derece önemli” dedi. “Müzeler ders dışı öğrenme ortamlarıdır”Doktor, müzelerin eğitici bir işlevi olduğunu söyledi. Öğretim Üyesi Ağırbaş, şunları söyledi: “Müzeler, işlevleri bağlamında çok eski çağlardan beri birikimle başlar. UNESCO’nun Brezilya’da düzenlediği komitelerde hemen hepsinin ortak amacı toplama, koruma, belgeleme ve sergileme iken; Müzelerin amaçlarına eğitim işlevi de eklenmiştir. Müzeler eğitimsel işlevleri nedeniyle ders dışı öğrenme mekanları olarak bilinmektedir. Bireyler müzelerde deneyerek, gözlemleyerek ve hatta dinleyerek öğrenirler. Kağıdın ve kitapların tarihi; Tipografi ve organik yazı materyalleri gibi birçok bilgiyi açıklıyoruz. Farklı medeniyetlere ait kitap modüllerini görme imkanı sunuyoruz. Müzemizin tüm odalarının hem duvarlarında hem de pencerelerinde bine yakın obje ve sanat eseri sergileniyor. Ziyaretçilerimizin düşüncelerini paylaştığı bir anımız var. Anılarımız ayrı ve özel bir yayın haline geldi. Anıtın bir ziyaretçisi; Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi, “Geleneksel Türk Sanatı Laboratuvarı”, “’Dünyayı ayaklarımızın altına serdiler, biz farkında değiliz’ diye bir cümle yazmış ve bu cümle bizi çok duygulandırdı” dedi. Ebru Tartışması.” , Ebru Atölyesi, Aydınlatma ve Ebru Atölyesi ve “Çini Restorasyonu ve İşçiliğinin Dünü ve Bugünü” başlıklı kariyer söyleşilerine ev sahipliği yaptı Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–