Ergenlik denince akla ilk gelen şey ergenliğin hemen hemen her şeye ve herkese karşı olmasıdır. Karşı gelme davranışı, kişinin etrafındakilere zarar vermeye ve günlük yaşamı bozmaya başladığında bir bozukluk olarak kabul edilir.
Uzman psikolog Kaan Üçyıldız, “Özellikle çocukluk döneminde öfke nöbetleri, ağlama krizleri ve ani patlamalar şeklinde kendini gösteren muhalif davranışlar ihmal edildiğinde ergenlik döneminde yerleşebiliyor ve durum patolojik bir hal almaya başlıyor” dedi.
Ebeveynlere bu süreci yönetmeleri için 5 ipucu
– Ergenlik dönemindeki bireyler ebeveynleri ile tartışmalar, inatçılıklar ve zor zamanlar yaşayabilirler. Bu dönemin daha kolay yönetilmesi için neler yapılabilir?
Çocuğunuzun sizinle paylaştıklarını dikkatle dinlemeli, onun istek ve ihtiyaçlarını tanımalısınız. Bu dönemde sizlerle bir şeyler paylaşabilmek için sağlıklı bir iletişim şekli kurulmalıdır.
– Kural ve sınırları dikte etmek yerine ortak kararla belirleyin, katı bir görüntü çizmek yerine esneyebilecek sınırlar oluşturmaya çalışın.
Takdir ve onaydan mahrum kalmayın. Çocuğunuzun olumlu davranışlarını ve özelliklerini öne çıkarın, onu cesaretlendirmeye çalışın ama bunu içtenlikle yapın.
– Büyüyen ve rahatsız edici duygularla karşılaştığınızda, onlar hakkında ne düşündüğünüzü uygun şekilde ifade edin. Onu şişirmemeye veya duygularını görmezden gelmemeye çalışın.
-Çocuğunuza, size ve çevreye nasıl yaklaşmasını bekliyorsanız öyle yaklaşın, rol model olun.
– Ergenlik döneminde öfke nöbetleri, inatçılık ve karşı çıkmalar ebeveynler için engel olarak görülebilir. Ancak ergenler bu dönemde ailelerine ve dünyaya düşman gibi görünseler de anlayışa, dinlemeye ve şefkatli yaklaşımlara her zamankinden daha çok ihtiyaç duyarlar.
Bu noktada ebeveynlerin destekleyici ve olumlu tutumları ergenliğin genel anlamda daha sağlıklı geçmesini destekleyecektir.