Almanya’dan turistik amaçlı İstanbul’a 9 Kasım 2025’te gelen ve 13 Kasım’da “zehirlenme” nedeniyle hayatını kaybeden anne Çiğdem Böcek (27), baba Servet Böcek (38), 3 yaşındaki çocukları Masal ve 6 yaşındaki Kadir Muhammet Böcek’in ölümüyle ilgili soruşturma sürüyor.
Savcılıktaki soruşturmalar kapsamında tutuklanan 4 şüphelinin verdiği ifadeler ortaya çıktı.
“KIZIM DA AYNI PİŞİRİYİ YEDİ”
Kokoreç ve midye satışı yapılan iş yerinin sahibi şüphelilerden EE, ifadesinde şunları söyledi: “İş yeri bana ait ama orayı çocuklarım yönetiyor. Akşam saat 23.00’ten ertesi sabah saat 4-5’e kadar orada kalıyorum. Ben dükkanda olduğum sürece siparişlerde veya hazırlanmasında hiçbir şekilde müdahale etmiyorum. İşyerinde kullandığımız malzemeleri satan firmalar dükkâna kendileri getiriyor. Ödemeyi biz yapıyoruz. Bahsettiğim firmadan alınan tavuklar Daha önce bazen kızımla ben ürünleri alıyorduk ve bu aşamada herhangi bir içecek içmiyorduk, fatura dosyaya eklenmedi ancak kızımın aynı iş yerinde ailenin gözü önünde aynı kokoreçi yediği görülüyor” dedi.
“Bu olayı öğrendikten sonra işyerimdeki meşrubat ürünlerini kendim ve çalışanlarımla kontrol ettim”
Kafe sahibi FMO, yaptığı açıklamada, olaya ilişkin görüntüleri ve müşterinin faturasını dosyaya gönderdiğini belirterek, şunları söyledi: “Görüntülerde görüldüğü üzere çay anne ve baba tarafından, kola ise çocuklar tarafından tüketiliyordu. İşyerimde herhangi bir yiyecek ve tatlı tüketmiyorlardı. Bu olayı öğrendikten sonra ben ve çalışanlarımla birlikte işyerimdeki meşrubatları kontrol ettim. Onlar da ilçe tarım müdürlüğünden gelip numune aldılar. İş yerimde günlük 150-200 bilet, çay, kahve ve paketli ürünlerin sirkülasyonu yüksek.” “Suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.
“AYNI GÜNDE 200’E YAKIN MÜŞTERİMİZE LOKUM SATTIK”
Lokum dükkanı sahibi FT, çocukların dükkânda herhangi bir ürün yemediğini şüpheyle belirterek, şunları söyledi: “Anne-babalarına ikram ettiğim nar çayını bile içmediler. Aynı gün içinde 200’e yakın müşteriye lokum sattık. Satın almayan 200 müşteriye de bu lokumu tattırdık. Bu durumda müşteri karışık lokum aldı. Lokumlarımız bitince tezgahta paketlenip yenileriyle değiştiriliyor. Haftada bir yenilerini sipariş ediyoruz. Bizim yaptığımızın aynısını diğer tüccarlar da satıyor. Bu Türk lokumu süt ürünleri içermez. Meydana gelen ölümle herhangi bir bağlantımın olduğunu düşünmüyorum” dedi.
“5 YILDIR MIDYYE SATIYORUM, BUGÜNE KADAR BENZER BİR OLAY YAŞAMADIM”
Kaza günü teyzesinin oğlunun tezgâhta çalıştığını belirten YD, şöyle konuştu: “FA isimli kişiden 1.50 midye aldım ve aynı midyeden gün içerisinde 10’a yakın yedim. Midye yiyen aileye 1 porsiyon midye verdim. Midye yiyen bir erkek ve bir kadın gördüm ama çocukların yiyip yemediğini görmedim. 1 yıldır midye satıyordum. 5 yıldır böyle bir kazayla karşılaşmadım. Arkadaşlarım da bu olaydan şikayetçi olmadı.
(İHA)